🌟 Endüstri 4.0 Ile Ilgili Cümleler

Endüstri 4.0'dane durumda olduğumuzu ve ne yapmamız gerektiğini ölçümleyerek, bir yol haritası çıkaracağız. 2018'in Şubat yada Mart ayı gibi bu çalışmayı sonlandırmayı Amaç Endüstri 4.0 Laboratuvarı, günümüzde önemi gittikçe artan tam otomasyonlu fabrikaları simüle etmek amacıyla kurulmuştur. Eklenen cnc torna ve cnc freze tezgahları ile günümüz bilgisayar destekli imalat işlerinin yapılması ve öğrencilerin modern üretim yöntemlerine aşina olmaları amaçlanmaktadır. ERPSpecialist. Ara 2016 - Şub 20203 yıl 3 ay. • Şirket bünyesinde kullanılan ERP Sistemi (Microsoft Dynamics Ax, X++) (Satınalma, Maliyet, Bakım, Muhasebe, Bordro Modülleri) ile ilgili sistem üzerinde gerekli uyarlama, geliştirme ve test çalışmalarının yapılması. İhtiyaç halinde ek modül, ek fonksiyon geliştirilmesi ve Buçalışmanın amacı, ülkelerin Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm için sahip olması gereken kriterlerinin belirlenmesi ve bu kriterlerin çok kriterli karar verme teknikleri aracılığıyla, ülkemizin de içerisinde bulunduğu G-20 grubu ülkeleri arasında karşılaştırmalı olarak değerlendirilerek endüstri 4.0 ve dijital Nedir? Endüstri 4.0 günümüzün bilişim teknolojisi ile endüstriyi bütünleştirme stratejisidir. Endüstri 4.0 her işlemi bilgisayar ile yönetilebilir hale getiren teknolojik gelişmenin adıdır.Tabi ki bu konuda da scada yazılımları ve otomasyon yazılımlarına çok büyük pay düşmekte. Peki Endüstri 4.0’ın amacı nedir? Şölen'den Gaziantep'e Endüstri 4.0 Donanımlı Dev Tesis. Türkiye'nin en fazla çikolata ihracatı yapan firmalarından Şölen'in 2012 yılında inşaasına başladığı, endüstri 4.0'ın tüm gerekliliklerini karşılayan tesisi faaliyete geçti- 120 bin metrekare alan üzerinde kurulan ve 600 milyon liraya mal olan tesis sayes. İnternet çok protokollü bir ağ olup birbirine bağlı bilgisayar ağlarının tümü olarak da tanımlanabilir. Binlerce akademik ve ticari ağ ile devlet ve serbest bilgisayar ağının birbirine bağlanmasıyla oluşmuştur. Bilgisayarlar arasında bilgi çeşitli protokollere göre paketler hâlinde transfer edilir. ÖdevcimOnline, Endüstri 4.0, Endüstri 4.0 örnekleri, Endüstri 4.0 ödev yaptırma, Endüstri 4.0 danışmanlık, Endüstri 4.0 proje yaptırma aramalarınızın sonucu olarak burada. Tüm bölümlerde Endüstri 4.0 danışmanlık, Endüstri 4.0 yardım talepleriniz için akademikodevcim@gmail.com mail adresinden bize ulaşabilir veya EndüstriyelDeğişime Hazırlanın. Baş döndürücü hızla gelişen endüstriyel değişim e hazırlanın. Bizler de Endüstri 4.0 teknolojisi nin sunduğu nimetlerden sektörümüzde de hızla faydalanmaya başladık. Çevremizdeki değişimleri iyi gözlemleyip takip etmek ve öncülük etmek gerekir. General Electric Eski Başkanı Jack Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Teknoloji Ve Endüstri 4.0 Temelli Ekonomiye Geçişi Masaya Yatırılıyor Endüstri 4.0’ın temel olarak üç hedefi var: İlki ekonomik büyüme, istihdam ve sosyal istikrar, ikincisi kalıcı değer ve iş güvenliği, üçüncüsü ise daha fazla verimlilik ve yüksek yaşam standardı. Endüstri 4.0 ile fiziksel parça, araç ve makineler, internet üzerinden birbirleriyle iletişime geçmeye başlıyor. Sanayiye daha çok öğrenci kazandırmak istiyoruz, bunun için çaba sarf ediyoruz. Eskilerin deyimi ile eli anahtar tutan, koluna altın bilezik takmak isteyen varsa organize sanayimizi değerlendirsin. Bana göre daha doğrusu bana hayatın öğrettiğine göre, teorik bilgiler ile pratik bilgileri birleştirmezsek hayatta başarılı Wthj. Endüstri yaklaşık 10 yıllık kısa bir tarihçiye sahip olsa da bu konuda birçok kavram yanılgısı mevcut. Üretimde, hizmetlerde, hatta günlük yaşantımızdaki etkileri, bazı yanlış kavramların ortaya çıkmasına neden oldu. Bu yazımızda Endüstri ile hayatımıza giren mitleri ve kavram yanılgılarını listeledik. 21 Mit 1 Otomasyon insanların yerini alacak İnsanlar birkaç bin yıl önce aletler geliştirerek, kas gücünü daha az kullanmalarını sağladı. 1960’lı yıllarda ise hayatımıza giren 6 eksenli robotlar, başta otomotiv olmak üzere birçok alanda fiziksel güce duyulan ihtiyacı azalttı. Ancak Endüstri bunun çok daha ötesine geçiyor. PwC tarafından yayınlanan bir rapora göre, İngiltere'deki işlerin yaklaşık üçte biri 2030 yılına kadar otomasyon ve robotikten etkilenecek. Ancak akıllı teknolojinin kullanımı, üretim ve mühendislik alanında çalışan insanların sonu değil. Örneğin; bir fabrikanın yazılımla üretim verilerini topladığını ve üretim süreçlerini otomatikleştirdiğini varsayalım. Bu durumda insan müdahalesine duyulan ihtiyaç azalacak, ancak insan belirleyici faktör olmaya devam edecektir. Toplanan verilerin, verimlilik istatistiklerinin üzerinde işlem yapılmaya müddetçe bu dijitalleşmenin hiçbir anlamı kalmamaktadır. İşte tam da bu aşamada insana duyulan ihtiyaç ortaya çıkmaktadır. İnsan beyni, bir SCADA sisteminin yapabileceği işi hiçbir zaman da başarılı bir yapamaz. Ancak bu işi SCADA sistemine devretmek, insanın daha yaratıcı özelliklerini ortaya çıkaracaktır. Mit 2 En yeni donanım hayati öneme sahiptir 2017 tarihli Yıllık Üretim Raporuna göre, üreticilerin %64'ü, bağlantılı uygulamalar konusunda duydukları en büyük endişenin geliştirme maliyetlerinin çok yüksek olması olduğunu söyledi. Bu nedenle endüstriyel otomasyona yatırım yapmadan önce, üreticilerin hangi donanıma ihtiyaç duyduklarını belirlemesi kritik öneme sahip. Kollobratif robotlar gibi otomasyondaki en son trendler, her üretici için doğru yatırım olmayabilir. Örneğin, donanımdan bağımsız bir süreç kontrol yazılımının seçilmesi, işletme için tamamen yeni bir donanım sistemine yatırım yapma ihtiyacını ortadan kaldırabilir. Bu nedenle herhangi bir finansal harcama yapılmadan önce akıllı bir üretim stratejisi uygulanmalıdır. Üreticiler yatırımdan neye ulaşmak istediklerini dikkatlice değerlendirmeli ve bu hedeflere dayanarak satın alma kararları vermelidir. Yıllık Üretim Raporu’nda üreticilerin %39'u, akıllı üretim girişimlerini başarılı bir şekilde uygulamakta zorlandıklarını belirtiyor. Bunun için de şirketlerin donanım ve yazılım yatırımı kadar çalışan eğitimine de öncelik vermesi gerekiyor. Mit 3 Akıllı fabrikalar asla güvende olmayacak Doğaları gereği akıllı fabrikaların kendi duvarlarının çok ötesine genişlemesi ve daha büyük bir eko-sistemin parçası olmaları gerekiyor. Bu artan bağlantı, yeni operasyonel riskleri ve bilinmeyen güvenlik zorluklarını beraberinde getiriyor. Endüstri teknolojilerini uygulayan üreticiler, diğer endüstrilerle aynı siber güvenlik tehditlerinin çoğuna maruz kalmaktadır. Örneğin; “gelişmiş sürekli tehdit” olarak bilinen APT, imalat endüstrisine karşı yıllardır kullanılmaktadır. Ancak Endüstri ile üreticiler daha önce hiç internete bağlamadıkları donanımlarını da internete bağladıkları için bu tehdit artış göstermektedir. Endüstri uygulamasını planlarken, üreticiler çalışanlarını siber güvenlik önlemlerinin önemi konusunda eğitmelidir. Bu yöntem, üreticilerin yanlışlıkla oluşan veri kayıplarını önlemesine ve tesisin genel güvenlik gücünün artırmasına yardımcı olabilir. Secure by Design isimli bir rapora göre iki yıl önce üreticilerin yüzde 37’si siber güvenlik endişelerini göz önünde bulunduruyorken, şimdi bu oran yüzde 46’ya yükselmiş durumda. Mit 4 Ne kadar çok veri toplanırsa, o kadar iyidir Endüstri her ne kadar katmanlı üretim, AR – VR ve otonom robotlar gibi 9 farklı teknolojinin oluşturduğu bir devrim olsa da bunların başın siber fiziksel sistemler yani internet geliyor. Dolayısıyla IIoT dediğimiz Endüstriyel Nesnelerin İnterneti, Endüstri en önemli teknolojilerin başında geliyor. Elbette bu durum her endüstriyel cihazın veri üretmesi ve her üretilen verinin analiz edilmesi gerektiği anlamına gelmiyor. İşletmeler, süreçlerinde hangi adımların hız ve verimlilik sağlayacağını, maliyetlerini azaltacağını belirleyerek, o süreçte bulunan cihazlardan veri üretmeleri ve bunu analiz etmeleri en uygun adım olacaktır. Her cihazdan veri üretilmesi ve her verinin analiz edilmesi, işlem süreçlerinin yavaşlaması ve maliyetlerinin artmasıyla sonuçlanacaktır. Mit 5 3D baskının tek avantajı prototiplemedir 3D baskının avantajlarına göz attığımızda ilk olarak karşımıza hızlı prototipleme sağlaması çıkıyor. Ancak 3D baskı sadece prototiplemede kullanılan bir teknoloji değil. Bunun en iyi örneğini Ford Advanced Manufacturing Center isimli merkezinde veriyor. 23 adet 3D yazıcı bulunduran merkezde, ürün geliştirme süreçlerinin yanı sıra, üretim tesisi için ilave üretim de sağlanıyor. Kaynak AMFG industrialtechnology Devrim ve üretim yapısında devrim Devrim, bir toplumun yaşamında önemli işlevi olan kurumların hızlı ve geniş kapsamlı bir biçimde kökten değiştirilmesi ya da yenileştirilmesi, yeniden biçimlendirilmesi ya da belli bir alanda birdenbire gerçekleşen kökten değişiklik olarak tanımlanıyor. Devrimler sosyal ve kültürel alanlardan üretime dönük ekonomik alanlara kadar her alanda ortaya çıkabiliyor. Yukarıdaki tanımdan gidersek bazen devrimlerin belirli bir evrim süreciyle iç içe geçerek geliştiğini görüyoruz. Mesela birinci sanayi devriminden ikinciye geçiş birdenbire olmuş bir devrim değil. Bu iki devrim bir arada bir süre yaşadıktan birlikte var olduktan sonra ilki ortadan kaybolmaya yöneliyor ve onun sistemleri yerine ikincinin sistemleri geçiyor. Buna karşılık mesela Fransız devrimi çok daha kısa bir sürede gerçekleşmiş ve daha ani ve kökten değişikliklere yol açmış görünüyor. Dünya, bugün, Hannover 2011 Fuarında Almanların ortaya attığı Endüstri deyimiyle tanımlanan yeni bir sanayi devrimini konuşuyor. Üretim alanında şimdiye kadar biri tarım kesiminde üçü sanayi kesiminde olmak üzere 4 büyük devrim yaşandı. Önce kısaca bunlara bir bakalım. Tarım devrimi ya da neolitik devrim İnsan, binlere, bir başka deyişle neolitik döneme, gelinceye kadar avcı ve devşirici olarak yaşadı. Vahşi hayvanları eti ve postu için avladı, yabani meyveleri devşirip yedi. Ürettiği tek şey hayvan öldürmeye ve kendini savunmaya yarayan taştan yapılma ilkel silahlar ve üşümemek için giydiği ilkel kıyafetlerdi. Bunun dışında yalnızca bir tüketici konumundaydı. Doğaya hiç bir şey katmıyor, yalnızca doğanın verdiklerini alıp tüketiyordu. 10 binlerde insanın ilk kez yerleşik yaşama geçerek, tarım yapmaya ve hayvan yetiştirmeye başladığına ilişkin izler var. Çatalhöyük ve Hacılardaki kalıntılar, insanların buralarda yerleşip kentler kurduklarını, bitkileri ehlileştirerek tarımsal üretim ve hayvanları evcilleştirerek hayvancılık yapmaya başladıklarını gösteriyor. İnsanın tüketicilikten üreticiliğe geçişi çok büyük bir ekonomik devrimdir. Bu devrimin sonraki devrimlerden çok önemli bir farkı var İnsan ilk kez tüketicilikten üreticiliğe geçmiş bulunuyor. Buna tarım devrimi’ ya da neolitik devrim’ adı veriliyor. Bana sorarsanız bu devrimin adı üretime geçiş devrimi’ olmalıydı. Çünkü bunun ötekilerden ayırt edici farkı insanın üretime başlamasıdır. Birinci sanayi devrimi ya da Endüstri 1712 yılında Thomas Newcomen yeni bir tür buhar makinesi geliştirdi. Bu makinenin pistonu bir zincir yardımıyla bir kaldıraca, kaldıraç da su tulumbasına bağlanmıştı. Piston silindirin en üst noktasında iken silindirin içine gönderilen soğuk su buharı yoğunlaştırılıyor, böylece atmosferik basınç pistona aşağıya doğru kuvvet uyguladığında su madenden yükseliyordu. 1764 yılında bozulan Newcomen makinelerinden birini onaran James Watt, bu makineyi geliştirerek iki odalı ve supaplı hale getirdi. Bu odalardan biri sürekli sıcak, diğeri soğuk tutuluyordu. Watt 1781 yılında yeni mekanik aksamlar ekleyerek makineyi iyice geliştirdi. Bu yeni katkıyla buhar makinesi sanayiye uygulanabilir hale geldi. Bu şekilde geliştirilmiş buhar makinesinin 1700’lerin son bölümünde dokuma tezgâhlarında kullanılmasıyla üretim sürecinde çeşitli aşamaları tamamlayacak biçimde birbiriyle bütünleşmiş bir düzene geçilmesi birinci sanayi devrimi olarak kabul ediliyor. Tekstil sanayiinde başlayan bu değişim başta kimya sanayii olmak üzere diğer sanayi dallarına hızla yayıldı. Demiryolu ağının yaygınlaşması bu devrimin de yaygınlaşmasına yol açtı. Endüstri üretimin makineleşmesi ve elde edilen ürünlerin demiryolu ağlarıyla tüketim merkezlerine taşınması olarak tanımlanıyor. İkinci sanayi devrimi ya da Endüstri İkinci sanayi devrimi, üretim sistemlerinde elektriğin kullanılması ve elektrik gücünün montaj hatlarına kumanda etmesiyle ortaya çıktı. Elektrik gücüyle hareket eden üretim hattı ilk kez hayvan kesim işlemleri için ABD’de mezbahalarda kurulan sistemlerle başladı. Ama sistemin asıl uygulanışı Ford Motor Fabrikalarında kurulan seri üretim hatlarıyla oldu. Ford Motor Fabrikalarının otomobil üretiminde uyguladığı bu sistem, üretim ölçeğinin büyütülebilmesine ve dolayısıyla maliyetlerin ve fiyatların ucuzlamasına yol açtı. Bu fabrikalarda uygulanan teknikler o zamana kadarki iş yönetim modellerinin de yeniden yazılmasına yol açtı. Bu devrimin yarattığı ekonomik verimliliğin yaygınlaşmasında karayolu ağının yaygınlaşması önemli rol oynadı. Endüstri üretimin makineleşerek seri üretime geçilmesi ve üretilen malların demiryolunun yanı sıra karayolu ağıyla da tüketim merkezlerine ulaştırılması olarak tanımlanıyor. Üçüncü sanayi devrimi ya da Endüstri 1970’lere girerken algılayıcılardan alınan bilgiyi, bir program çerçevesinde iş elemanlarına aktaran mikroişlemci tabanlı programlanabilir mantık devresi geliştirildi. Ve bu sistemin üretim sistemlerine uygulanmasıyla üretim sisteminin otomasyonu mümkün oldu. Bu gelişme üretime insan katkısını oldukça düşürerek hatayı da minimize etti. Böylece 1970’lerin başından günümüze kadar gelen yeni bir sanayi devri başlamış oldu. Bu dönemde bilgisayar kullanımı, akıllı telefonlar, internetin yaygınlaşması üretimi her yönüyle geniş biçimde etkiledi ve biçimlendirdi. İletişim ve ulaşımdaki gelişmelerle, ticaret ve endüstri küreselleşti. Endüstri üretimde insan emeğinin en aza indirilmesi ve üretimin otomasyonu olarak tanımlanıyor. Buraya kadar saydığım devrimlerin iki özelliği var 1 Devrimler arasındaki süreler kısalıyor. Tarım devrimi ile ilk sanayi devrimi arasında yaklaşık 12 bin yıl süre geçti. Endüstri ile arasındaki süre yaklaşık 80 yıldır. Bu süre Endüstri ile arasında 120 yıl, Endüstri ile arasında 70 yıldır. 2 İnsan emeğine ihtiyaç azalıyor. Her bir sanayi devrimi üretim yapılırken bir önceki üretim sistemine göre insan emeğine olan ihtiyacın daha da azalmasını sağladı. Yeni bir sanayi devriminin eşiğindeki dünya Endüstri Dünya ekonomisinin küreselleşmesi en açık etkisini iki alanda gösterdi 1 Sermaye akımlarının serbestleşmesi, 2 Üretimin yer değiştirebilmesi. İlkinin sonucu olarak sermaye, en çok para kazanabileceği alanlara ve yerlere gitmeye başladı. İkincinin sonucu olarak da üretim en ucuza gerçekleştirilebileceği yerlere kaydırıldı. Üretimin en ucuza yapılabileceği yerler, ucuz emek ve sağlanan vergi kolaylıkları nedeniyle başta Çin olmak üzere Uzakdoğu ülkeleriydi. 1980’lerden başlayarak ABD ve Avrupa sermayesi üretim merkezlerini bu ülkelere kaydırdılar. Çin ve diğer Uzakdoğu ülkeleri bir süre Amerikalı ve Avrupalı firmaların üretim üssü olarak çalıştı. Halen de bu şekilde çalışmaya devam ediyorlar. Ne var ki artık bu ülkeler bu ürünleri kendileri de yapmaya yöneldiler. Çin ve diğer Uzakdoğu ülkeleri, yavaş yavaş başkaları için üretim yapmaktan çıkmaya ve kendi markaları altında üretim yapmaya başladılar. Bugün yalnızca Çin mallarını satan çok sayıda internet satış sitesi var. Aşağıdaki tablo 2006 ile 2011 yılları arasında sanayi malı satış gelirlerindeki değişimi gösteriyor milyar USD, Kaynak Ali Rıza Ersoy On the Way to Industry March 2016 Ülke 2006 2011 Değişim % Euro Bölgesi 550 620 13 ABD 280 280 0 Almanya 190 220 16 Rusya 10 15 50 Çin 170 580 241 Tablo bize Çin’in sanayi malı üretiminde sergilediği çarpıcı gelişimi gösteriyor. Alman hükümeti bu gelişme üzerine Doğu’nun Batı’yı geçtiğini ve aranın hızla açılmakta olduğunu görerek 2011’de Hannover Fuarında Endüstri gündeme getirdi. Endüstri asıl olarak imalat sanayiinde bilgisayarlaşmanın en üst düzeye çıkarılması ve dolayısıyla üretimin yüksek teknolojiyle donatılmasını hedefleyen bir yaklaşım. Burada üç temel amaç güdülüyor 1 Üretimde insan emeğinin en aza indirilmesi ve bu yolla üretimdeki hataların ortadan kaldırılması. 2 Üretimin en üst düzeyde esnekliğe kavuşturulması ve bu yolla tüketiciye özel ürün yapabilme imkânının elde edilmesi. 3 Üretimin hızlandırılması. Bu amaçlara ulaşıldığında Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerinin ucuz emekle elde ettikleri rekabet üstünlüğü ortadan kalkacak. Üreticiyle tüketicinin anlaşması çok daha kolay olacak. Örneğin beyaz boya üzerine siyah puanlı desenleri olan bir otomobil isteyen tüketiciye, aşağı yukarı aynı fiyat kalıpları içinde kalınarak, özel üretim yapılması mümkün olacak. Üretim hızlanacak ve bu yolla siparişin beklenme süresi son derecede azalacak. Almanya tarafından ortaya atılmış olsa da bugün ABD ve diğer Avrupa ülkeleri de Endüstri üzerinde ciddi çalışma yapıyorlar. Sanayi devriminin Osmanlı devleti üzerindeki etkileri Nüfusu ve doğal zenginlikleriyle Osmanlı Devleti Avrupa malları için önemli bir pazar niteliği taşıyordu. Sanayi Devrimi sonrasında Avrupa’da ortaya çıkan arz fazlası üretim, kapitülasyonların da varlığından yararlanarak Osmanlı pazarlarını istila etmeye başladı. Sanayi devriminin yarattığı bu gelişmeden olumsuz yönde etkilenmemek için Osmanlı Devleti’nin gümrük vergilerini artırması ve Avrupa mallarına karşı yerli sanayiyi koruması gerekiyordu. Ne var ki kapitülasyonlar ve çeşitli antlaşmalar bu konuda adım atabilmek için önemli bir engel oluşturuyordu. Dolayısıyla sanayi devrimi, Osmanlı Devletini ve sanayisini olumsuz yönde etkiledi. İngilizler mevcut haklarla yetinmediler Osmanlı Devleti’nin uyguladığı ticaret yasaklarını kaldırtmak için çeşitli baskılar uygulamaya başladılar. Bu çabaları 1838 Ticaret Antlaşmasıyla sonuçlandı. Serbest ticaret hakkını elde eden İngilizler, Osmanlı pazarlarına mallarını rahatça soktular. Bu antlaşma daha sonra Avrupalı devletlere de yaygınlaştı ve Osmanlı devleti bir yarı sömürge konumuna geldi. Türkiye’nin sanayi devrimindeki yeri Osmanlı devletinin sanayi devrimine girememesinin temel nedeni Rönesans ve Reformun getirdiği aydınlanmaya ve dolayısıyla bilimsel atılıma girememiş olmasıydı. Türkiye, cumhuriyetin kurulmasından sonra Atatürk devrimleriyle aydınlanma dönemine girdi ve yavaş yavaş açığı kapatmaya yöneldi. Cumhuriyetin ilk yıllarında kamu iktisadi teşebbüslerinin atılımlarıyla başlatılan sanayileşme hareketi sonraki yıllarda özel kesime de yayılarak ve hızlanarak ilerledi. Türkiye, bir tarım ekonomisi olma konumundan sanayi ve ticaret ekonomisi olma konumuna geçti. Günümüzde Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin yüzde 80’i sanayi ürünü olmakla birlikte bu ürünlerin hala yalnızca yüzde 3’ü yüksek teknoloji içeren mallardan oluşuyor. Bugün Türkiye’nin Endüstri ile arasında bir yerde olduğu kabul ediliyor. Endüstri eşiğinde Türkiye Sanayi devrimini sonradan yakalamış olmak bugün için büyük bir kayıp değil. Ama sanırım Endüstri diye adlandırılan yeni devrimi kaçırmanın maliyeti çok yüksek olacak. Endüstri eşiğinde iki mesele var. 1 Endüstri uygulamasının gerektirdiği robotları yapmak. 2 Yapılmış robotları satın alıp üretimi bunlarla yapmak. Bizim için geçerli konu ikinci başlıktaki konu. Yani, biz Almanya’da veya ABD’de ya da bir başka gelişmiş ülkede yapılmış olan robotları ve dijital makineleri satın alıp üretim tesislerimize monte edeceğiz. Bunların çalışma programlarını da yani softwarelerini satın alacağız, bu programlarla o robotların çalışmasını sağlayarak üretim yapacağız ve ürettiğimiz ürünleri satacağız. Yani bizim açımızdan Endüstri bu devrimin gerektirdiği makine, robot vb gibi araçları veya bunların çalıştırılmasına yarayan programları yapmak değil, bunları satın alıp kullanarak gerekli üretimi yapmak olacak. Kuşkusuz asıl parayı o makine ve robotları yapanlarla o programları yazanlar kazanacak. Bu makineleri, robotları ve programları alıp üretimi bu yöne kaydırmayı başaranlar da kazanacak. Çünkü anlaşılan o ki bir süre sonra bu yeni sanayiyle üretim yapan birimlerle eski sanayiyle üretim yapan birimler arasındaki fark terziyle konfeksiyon arasındaki fark gibi olacak. Türkiye açısından bu devrimin dalgalarına hazırlanmak gerekiyor. Bu açıdan birkaç önerimi sıralamak isterim 1 Sanayi odalarımızın önderliğinde yüksek kalitede eleman yetiştiren bilim liseleri kurulmalı. Bu liselerde öğrenciler bir yandan bu yeni sanayiye, bir yandan da onun gerektireceği programları kullanmaya adapte olacak şekilde yetiştirilmeli. Türkiye artık vakıf üniversiteleri yerine vakıf bilim liseleri kurmalı, devlet bunları teşvik etmeli. Bu okullarda üniversitelerin teknik alanlarında ders veren hocalar ders vermeli. Devlet, bu okullarda okuyacak öğrencilere burs vermeli. 2 Üniversitelerde bilim dallarına dönüş yapılmalı. İktisadi İdari Bilimler Fakültelerinde kontenjanlar hızla düşürülmeli. Çünkü bu bölümlerden mezun olanlara duyulacak ihtiyaç bu yeni devrimle hızla azalacak. Yeni düzende muhasebecilik, insan kaynakları uzmanlığı, işletmecilik gibi mesleklerin çoğu büyük ölçüde bilgisayar programları yoluyla yapılacak ve insana olan ihtiyaç azalacak. Biz bu bölümlerden bu kadar çok sayıda öğrenci mezun etmeye devam edersek bu mezunlar çalışacak iş bulmakta giderek daha fazla zorlanacaklar. 3 Endüstri aksine bütün iddialara karşın ister istemez işsizliği artıracak bir devrim. Robotlarla çalışan üretim birimlerinde mavi yakalılara ihtiyaç azalacak. Bu yeni oluşumda ancak program yazabilen, robotları ve makineleri yapabilen insanlarla programları kullanabilen insanlara yer olacak. Diğerleri sanayiden hizmetlere kaymak durumunda kalacak. O nedenle bu büyük dalgayı karşılayabilmek için geleceğin toplumuna yönelik eğitim değişikliğine gidilmesi gerekiyor. 4 Endüstri geçişle birlikte ortaya çıkacak işsizliği azaltabilmek için tarım ve hayvancılık politikalarını, bu alanlarda üretimi ve verimliliği artıracak biçimde ele almamız gerekiyor. Esasen o alanlarda da genetik biliminin gelişmesi ve uygulanması sonucu birçok devrim peş peşe geliyor. Yani yalnızca sanayi devrimi değil tarım ve hayvancılık devrimi de güncelleniyor. Tarım ve hayvancılık alanında Türkiye bırakın ileri gitmeyi geri gitmiş bulunuyor. Endüstri yaratacağı işsizliği azaltmak ve yeni tarım ve hayvancılık devrimine ayak uydurabilmek için bugünden tarım politikamızı baştan aşağıya ele almamız gerekiyor. 5 Bütün bunları yapabilmek için başımızı inşaattan kaldırıp çevremize bakmamız gerekiyor. Sanırım yenilenme inşaata odaklanmış gözlerimizi çevremize çevirmekle başlayacak. İlk adım bu. Türkiye’nin bir kez daha sanayi devrimini kaçırmamak ve onun etkilerinden olumsuz olarak etkilenmemek için ve binlerce yıl önce bu topraklarda başlamış olan tarım devriminde bugün yaşanan güncellenmeyi yakalayabilmek için eğitimde mutlak surette bilime yönelik reforma gitmesi gerekiyor. Bugün için Türkiye’nin önündeki en önemli yapısal reform olarak bu değişim uzanıyor. Sorgulayan, araştıran, analiz yapabilen bir kuşak yetiştirmek için yeterince geç kaldık. Bundan sonra kaybedilecek tek bir saniyemiz bile yok. Endüstri başlamasını ve gelişmesini etkileyen en belirleyici faktörlerin başında Büyük Veri gelmektedir. Ancak büyük veri sadece verinin hacim olarak büyük olması ile ilgili bir kavram değildir. Öyleyse nedir bu büyük veri? Bu kavram, 2000'li yılların ortalarında, astronomi ve genom bilimi gibi bilimler ile uğraşan bilim insanları tarafından ortaya atıldı. Ancak, kavram artık insanın uğraş gösterdiği bütün alanlara taşınıyor. Önce Büyük Veri'nin hangi sorulara cevap verdiğine bir göz atalım "Büyük veri, neden değil, ne hakkındadır. Bir olayın nedenini her zaman bilmemiz gerekmez; aksine verinin kendi adına konuşmasına izin verebiliriz." [1] Tanımdan da anlaşılacağı üzere, büyük verinin kendisi olaylarla ilgili yorum yapmaz; ancak büyük verinin içindeki bilgiler ile arasındaki ilişkisi algoritmik olarak kurulabilirse yorumu insanlar ve yapay zekâ yapabilir. Büyük veri kullanılarak olaylar hakkında iç görüde bulunabilir, bunların üzerinde de yeni değerler yaratabiliriz. Endüstri itici gücü birbiriyle konuşarak planlama yapan, öğrenen makineler, robotlar değil, bunların yakıtı olan büyük verinin kendisidir. Büyük verinin olmadığı yerde bu makinelerin, robotların ve daha da önemlisi öğrenen makinelerin ve AI yapay zekâ kullanılması söz konusu olamaz. Büyük veri konusunda yazan araştırmacılar ve bilim insanlarının büyük çoğunluğu kavramı 3V modeli ile açıklamaktadırlar. Bu 3V; Volume Hacim, Variety Çeşitlilik ve Velocity Sürat'tir. Bu tanımlamaya, Türk araştırmacı/yazar Ogan Özdoğan bir "V" daha ilave ediyor; Value Değer.[2] Elimizdeki verilerden yeni değerler üretemiyorsak, sadece bilgisayar disklerinde depoluyorsak, bu veri tamamen çöptür; hem de çok pahalı bir çöp. Büyük veri nedir, neden büyüktür? Büyük veri kavramını daha iyi anlayabilmemiz için sayısallaştırma Digitalisation ve verileştirme Datafication arasındaki farkı kavramamız gerekmektedir. Bu farkı örnek bir olayla açıklamaya çalışalım Google 2004 yılında elde edebilecekleri tüm kitapları tarayıp, okuyucuların hizmetine sunacağını ilan etti. Kütüphanelerle de işbirliği yaparak milyonlarca kitap, sayfa sayfa tarandı. Ancak bu tarama sonucunda elde edilen sayfalar birer dijital fotoğraftı. Okuyucuların bu kitaplar içinde bir arama yapması mümkün değildi. Aradığı bilgiye ulaşmak için tüm kitabı okuması gerekiyordu. Şirket sayfa görseli şeklindeki sayısallaşma uygulamasının yeterince faydalı olmadığını fark edince verileştirmeye geçme kararı aldı. Taradıkları tüm kitap sayfalarını alıp, üzerindeki harfleri, kelimeleri, cümleleri ve paragrafları optik karakter tanıma OCR- Optical Character Recognition yazılımı kullanarak yazı metnine çevirdi. Sonuç, sayfanın sayısallaştırılmış resminden çok verileştirilmiş metindi. Artık sayfanın üzerindeki bilgi, sadece insan okurlar tarafından kullanılabilir olmakla kalmayıp, bilgisayarlar tarafından işlenebilir ve algoritmalar tarafından analiz edilebilirdi. Verileştirme, metni endekslenebilir ve dolayısıyla aranabilir hale getirdi. Buna ek olarak, sonsuz metin analizi akışına izin verdi.[3] Büyük Veri'yi doğru anlayabilmek için 'Veri Ölçü Birimi'ni de doğru kavrayabilmek gerekiyor. Nasıl ki "gram" gr ağırlık ölçü birimi olarak kabul diliyorsa, verinin de temel ölçü birimi "bit" veya "b" olarak tanımlanır. Verinin temel ölçü birimi olan "bit" en temelde verinin var veya yok 1 veya 0 ile gösterilir olduğu bilgisini iletir. 8 adet bit'in bir araya gelmesi ile oluşturulan veri grubu da "Byte" veya "B" olarak tanımlanır. Gramın bin katı karşılığı 1 kg olarak gösterildiğinde "Kilo" üç sıfır koymak anlamına geliyorsa, 8 bit, yani 2 Byte'ın yaklaşık 1000 katıda aslında 1024 katı 1KB ile gösteriliyor. Yaklaşık 1 milyon katı da 1MB olarak gösteriliyor. Mobil telefon alırken, internet kullanırken, dijital bir dosya postalarken veri ölçü birimlerini ve katlarını sıkça kullanıyoruz. Ancak büyük veri ile birlikte yeni ölçü birimleri de oluştu ve günlük yaşamımıza da girdi. Büyük verinin hacmini anlayabilmemiz için aşağıdaki ölçü birimlerine bir göz atalım. Şimdilik kullanılan en uç birim Zettabyte'dır. 2015 yılında küresel olarak zettabayt olan veri hacminin, 2020 yılında 35 zettabayt olacağı düşünülmektedir. Bir zettabyte'ın 35 trilyon gigabyte eşit olduğu göz önüne alınırsa büyük verinin boyutu hakkında biraz fikir sahibi olabiliriz. Büyük veri nasıl büyüyor? Büyük veriyi daha iyi anlayabilmemiz için nasıl büyüyüp geliştiğine bir göz atmakta yarar var. Endüstrileşmenin geçiş dönemlerine baktığımızda, önceleri üretimde, iletişimde ve ulaşımda makinalar kullanılmış daha sonra da bilgisayar kullanımı hızla artmıştır. Bilgisayarlar ile makinaların kontrol edilip, otomatize edilmesi ile birlikte, üretimde ana eleman olarak robotlar kullanılmaya başlanmıştır. Bu durum vasıfsız işçiye olan ihtiyacın azaltılmasını ve son aşamada karmaşık ve yeti gerektiren işlerin de makineler daha da önemlisi öğrenebilen makineler/bilgisayarlar tarafından yapılabilmesini sağlayacaktır. Böylece, bilgi birikiminin makineler tarafından kullanılacağı yeni bir döneme girmiş olduk. Bu dönemde, makineler zaten bilgisayar ile kontrol edildiği, finans, iş dünyası, iletişim ve ulaşımda bilgisayarlar son derece yaygın olarak kullanıldığı ve tabii nerede ise herkesin taşıdığı akıllı telefonların da bir bilgisayar olduğu gerçeğini göz önüne aldığımızda, dünyamızda ne kadar çok bilgi biriktiğini hayal edebilirsiniz. 2020 itibariyle gezegendeki her insan için her saniye yaklaşık 1,7 megabayt yeni verinin yaratılacağı tahmin ediliyor. Bu veri sadece e-posta, WhatsApp, Facebook, Twitter gibi sosyal medya aracılığı ile her saniye birbirimize gönderdiğimiz on milyonlarca mesajdan ve e-postadan gelmiyor Ayrıca her yıl çektiğimiz bir trilyon dijital fotoğraftan ve gittikçe artan miktarda video verisinden de kaynaklanıyor. Şu anda her dakika Youtube'a 300 saat yeni video yükleniyor ve Facebook'ta neredeyse üç milyon video paylaşılıyor. Bunların yanında artık dört bir yanımızı sarmış olan tüm o sensörlerden alınan veriler de var. Yeni akıllı telefonlar nerede olduğumuzu GPS, hareket etme hızımızı ivmeölçer, etrafımızdaki havanın nasıl olduğunu barometre, dokunmatik ekrana basmak için ne kadar güç uyguladığımızı dokunma sensörü, anlık sağlık durumuzu ölçen ve benzeri daha pek çoğunu söyleyen sensörlere sahipler. 2020 itibariyle dünyada altı milyardan fazla akıllı telefona sahip olacağız ve bunların hepsi veri toplayan sensörlerle dolu olacak. Ama sadece telefonlarımız akıllı hale gelmiyor, artık akıllı televizyonlarımız, akıllı saatlerimiz, akıllı sayaçlarımız, akıllı su ısıtıcılarımız, buzdolaplarımız, tenis raketlerimiz ve hatta akıllı ampullerimiz var. Aslında 2020 itibariyle 50 milyardan fazla cihaz internete bağlı olacak. Yani kısaca "Her Şey" internete bağlanacak ve dolayısı ile internet nesnelerin interneti "Internet of Things" olacak. "Tüm bunlar, dünyadaki veri miktarının ve çeşitliliğinin sensör verilerinden, metin ve video verilerine kadar hayal edilemeyecek seviyelerde büyüyeceği anlamına geliyor."[4] Veri hacminin artmasındaki en büyük sebep, bilinenin aksine insanlar değildir; makineler, akıllı okuyucular, uydular, cep telefonları, bilgisayarlar, tablet bilgisayarlar gibi daha sayılabilecek pek çok cihazdan yapısal olmayan veri tipinde veriler üretilmektedir. Nesnelerin İnterneti Internet of Things vasıtasıyla toplanan veriler büyük verinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Nesnelerin İnterneti, insanların doğrudan kullanımı dışında, makinelerin ürettiği veriyi ileten araçtır. "Nesnelerin interneti, bünyesinde gömülü yazılım teknolojilerinin olduğu ve bu teknolojiyi diğer objelerle iletişim kurmak için kullanan bir fiziksel objeler ağıdır. Örnek olarak evinizde internete bağladığınız televizyonunuz ya da bir bulut bilişim sistemine bağlanarak gerçek zamanlı veri alabilen bir otomobil verilebilir."[5] Bu konuya daha sonraki yazılarımda değineceğim. Şimdi Nesnelerin İnterneti vasıtasıyla oluşan veriyi bir kaç örnekle anlatayım Bir Boeing 737 motoru uçuş esnasında her 30 dakikada bir toplam 10 terabayt veri üretmektedir. Başka bir ifadeyle İstanbul'dan New York'a uçtuğunuz sürede sadece bu motor 220 terabayt veri üretecektir. Onlarca uçağı yönettiğiniz filonuz ve her saat farklı uçaklarla, farklı uçuşlar gerçekleştiren bir firmanız varsa, verinin üretim hızını siz düşünün.[6] Ebay gibi alış veriş sitelerinin satışlarının artırabilmelerinin en önemli koşulu tüketicilerinin tercihlerini tahmin edebilmeleridir. Bu sayede size alış veriş esnasında ve sonrasında yeni ürünler tavsiye ederler. Bunu gerçekleştirebilmenin bir yolu, "Dünkü aramalarda en çok listelenen ürünler hangileri olmuştu?" ve "Bunlardan hangisi sizin daha çok ilgini çeker?" sorusunun cevabını bulmaktan geçmektedir. Ebay'in büyük veri konusunda yatırım yapmasına ve büyük veriyi büyümenin odağına koymasına yukarıdaki bu sorular neden olmuştur. Bize basit gelen bu sorunun arkasında beş milyar sayfa görüntüleme işlemi bulunduğunu ifade etmekte fayda var. Ebay'in 2002 yılında kurduğu ve 13 terabayt olan ilişkisel veri tabanı sistemi bugün on dört petabayt boyutlarına ulaşmış, yüzbinlerce fiziksel donanım sistemi üzerinde çalışmaya başlamış ve her geçen gün ciddi oranda büyümeye devam etmektedir. Netflix de benzer bir soru ile büyük veriyi kullanmaya başlamıştır; "Müşterim hangi filmleri izlemekten hoşlanır?" Bu sorunun cevabını bulabilmek için binlerce kişiden oluşan bir ekip hizmet vermektedir. Bu ekipte çalışan elemanlar, kişiselleştirme analizi, mesajlaşma analizi, içerik iletme analizi, cihaz analizi gibi pek çok konuda uzmanlar. Netflix bu sorunun cevabını bulabilmek için 2009 yılında Netflix Prize adlı bir yarışma düzenledi. Yarışmanın amacı, müşterilerin önceki puanlamalarına dayanarak, bir filme kaç puan vereceğini tahmin edecek en iyi algoritmayı oluşturmaktı. Kazanan gruba 1 milyon dolar ödül verildi. Algoritmalar sürekli yenilenip eklemeler yapılsa da, orada kullanılan prensipler hala tavsiye motorunun temel öğelerini meydana getiriyor. Büyük veri kullanımının temel amaçları Kurumların büyük veriyi yeni değerler üretmek için kullanırlar. Bunu yapabilmenin en önemli yolu ise tutarlı öngörüler ve isabetli tahminler yapabilmektir. Büyük veri sadece özel işletmelerinin kârlılık hedeflerine ulaşmalarını sağlayan bir araç değildir. Devlet kurumları da büyük veriden sıklıkla yararlanmaktadırlar. Covid-19 ile mücadelede Çin'in büyük veriyi nasıl kullandığını daha önceki yazımızda anlatmıştık. Şimdi de New York şehrinde, kanalizasyon kanalları bakımında nasıl kullanıldığına bir göz atalım New York City'de her yıl birkaç yüz rögar, iç kısımları ateş aldığından için için yanmaya başlar. Ağırlığı neredeyse 136 kilogramı bulan pik demirden yapılma rögar kapakları bazen patlar, birkaç kat yukarı fırlar ve yere düşerler. Şehre elektrik tedarik eden kamu hizmet kuruluşu Con Edison, her yıl rögarların düzenli kontrolünü ve bakımını yapar. Geçmişte, bu iş tamamen şansa bağlıydı, kontrol edilmesi planlanan bir rögarın, patlamaya hazır olan rögar olması umulurdu. New York kanalizasyon kanalları sadece atıklar için değil aynı zamanda farklı amaçlar için kullanılan kablolama için de kullanılmaktadır. New York alt yapı kanallarında dünyanın çevresini üç buçuk kere sarmaya yetecek kadar, kilometre yeraltı kablosu vardır. Yalnızca Manhattan'da rögar ve servis kutusu bulunmaktadır. Bu altyapının bir kısmı, şirkete adını veren Thomas Edison zamanından kalmadır. 20 kablodan biri 1930'dan önce döşenmişti. 1880'lerden beri kayıt tutulmuş olmasına rağmen, bunlar karmakarışık formlar halindeydi ve kesinlikle veri analizi için tutulmamışlardı. Bu veriler genellikle muhasebe bölümünden ya da hata raporu notlarını elle yazan acil durum sevk memurlarından geliyordu. Kısaca, çok dağınık ve karmaşık bir veri mevcuttu. Bu sorunu çözebilmek için veri uzmanları hemen işe koyuldular sadece bir örneklem değil verinin hepsinin kullanılması gerekiyordu, çünkü on binlerce rögardan herhangi biri saatli bomba olabilirdi. Veri madencileri dağınık veriyi bir makinenin işleyebileceği gibi biçimlendirdikten sonra, büyük bir rögar felaketinin 106 kestiricisiyle işe başladı. Daha sonra bu listeyi bir avuç en güçlü sinyale sıkıştırdılar. Bronx'un enerji nakil hatları şebekesinin bir testinde, 2008'in ortalarına kadar gelen ellerindeki bütün veriyi analiz ettiler. Daha sonra bu veriyi 2009 için problem yerlerini tahmin etmekte kullandılar. Sistem çok başarılı bir şekilde çalıştı; Listelerindeki rögarların en başında gelen yüzde 10, sonunda ciddi kazalar yaşanan rögarların koskoca yüzde 44'ünü içeriyordu. Patlayan rögarlar vakası, gerçek dünyanın, zor problemlerini çözmek için, verinin yeni kullanımlara nasıl tabi tutulduğunu vurguluyor. [7] Büyük veri ve tüketici İnternet üzerinde yaptığım en basit işlem bile kişiliğimiz ile ilgili bıraktığımız bir ayak izidir. Ne kadar dikkatli olursak olalım ayak izlerimizi her yere bırakmaktayız. Google ya da herhangi bir arama motoru üzerinde yaptığımız aramalar bizim politik tercihlerimizden tutun, tüketim tercihlerimize, ruh halimize, eğitim ve kültür düzeyimize kadar pek çok konuda bilgi üretmektedir. Kredi kartı ile yaptığımız alış verişler ürün, marka tercihlerinin yanı sıra, tüketim alışkanlıklarımıza kadar pek çok bilgiyi barındırmaktadır. Akıllı telefon kullanmamız sayesinde, dinlediğimiz müzikten, seyrettiğimiz TV kanallarına, en çok ziyaret ettiğimiz internet sitelerine, GPS ve navigasyon bilgileri sayesinde hangi saatte nereye gittiğimize, günde kaç adım attığımıza, sağlık kuruluşlarının yolladığı analiz sonuçlarında sağlık durumumuza kadar her adımımız takip edilip, depolanmaktadır. Bu telefonlardaki kameralardan mikrofonlara kadar kullandığımız her özellik yaşam tarzımız, inançlarımız, tutumlarımız, tüketim alışkanlıklarımız gibi bilgilerin oluşmasının aracıdır. Hepimizin başına gelmiştir; telefon kapalıyken yaptığımız sohbetlerde kullandığımız pek çok kelime, bazı şirketlerin kelime arama programlarına keyword search takılmakta ve birkaç dakika içinde ilgimizi çekebilecek ürünlerin reklamları telefonumuza, elektronik postalarımıza gelmekte ya da sosyal medya, arama motoru kullanımımızda karşımıza çıkartılmaktadır. Büyük üretici firmaların, "360 Derece Tüketici Pazarlaması" diye adlandırdıkları sistemin motoru, her türlü koruyucu yasaya rağmen, perde arkasında bölüşülen verilerden oluşturulan programlardır. Veri diktatörlüğü İnternetin günlük hayatımızda kullanılmasıyla birlikte, kişisel verilerimizin isteğimiz dışında, farklı amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır. Bu verilerin pazarlama ve özellikle de politik amaçlarla kullanımı tüm dünyada tepki almıştır. Birçok ülke, kişisel verilerin izinsiz ve kötü amaçla kullanımını engellemek için yasalar çıkarmışlardır. Ancak geldiğimiz aşamadaki asıl tehlike kişisel verilerimizin izinsiz kullanımından çok algoritmaların yarattığı olasılıklarda kendini göstermektedir. Algoritmalar bir kişinin kalp krizi geçirme ve sağlık sigortası için daha fazla ödeme, ipotek karşılığı uzun vadeli konut kredisini ödememe ve kredi alamama ya da bir suç işleme ve belki önceden tutuklanma olasılığını tahmin edecektir. Minority Report Azınlık Raporu isimli filmin açılış sahnesinde, büyük veriyi kullanarak tahminlerde bulunup, suç işleme eğilimi olan insanları proaktif davranarak tutuklayan polisler anlatılmaktadır. Bu duruma benzer koşullar ABD'de gelişmeye başladı; tüm ABD eyaletlerinin yarısından fazlasındaki şartlı tahliye kurulları, bir kişiyi hapishaneden tahliye etmek ya da hapiste tutmak arasında karar verirken veri analizine dayanan tahminleri bir etken olarak kullanıyor. Bu durum, veri diktatörlüğüne karşı özgür iradenin rolünün etik olarak göz önünde bulundurulmasına neden oluyor. Bireyler hakkındaki büyük veri tahminlerinin aslında insanları eylemlerinden dolayı değil eğilimlerinden dolayı cezalandırmak için kullanılabilmesi rahatsız edicidir. Bu durum, özgür iradeyi yok sayar ve insanların haysiyetini zedeler. [8] Ünlü yazar Yuval Noah Harari'nin 2018 yılında Davos'taki konuşmasında yaptığı tespitler son derece önemlidir. Gelecekle ilgili tehlikeyi algoritmaların yarattığı olasılıktan bir adım daha ileri götürüp, insan beyninin hack'lenmesine götürmektedir "Veriler neden bu kadar önemli? Bu soru önemlidir, çünkü sadece bilgisayarları değil, insanları ve diğer organizmaları da hack'leyebileceğimiz noktaya ulaşırız. Bu günlerde bilgisayarları ve e-posta hesaplarını, banka hesaplarını ve cep telefonlarını hack'lemek hakkında çok fazla konuşma var ama aslında büyük veri aracılığı ile insanları hack'leyebilme olasılığı artıyor. Şimdi bir insanı hack'lemek için basit olarak iki şeye ihtiyacınız var. Çok fazla bilgi işlem gücüne ve özellikle temelde biyometrik veri olmak kaydı ile çok veriye ihtiyacınız var. Ne satın aldığım veya nereye gittiğimle ilgili veri değil. Ama bedenimin içinde ve beynimin içinde neler olduğuna dair veriler. Bugüne kadar henüz hiç kimse insanları hack'lemek için gerekli bilgiişlem gücüne ve yeterli veriye sahip erişemedi."[9] Ancak bu hiç bir zaman da erişemiyeceği anlamına gelmiyor. Harari, önümüzdeki 200 yıl içinde, büyük veriye sahip olanların beyinleri de hack'leyebileceğini öngörmektedir. Büyük veriye kimler sahip olacak, sorusuna ise devletler değil, büyük şirketlerin ya da dünyayı yöneten büyük ailelerin sahip olabileceğini iddia etmektedir. Harari'ye göre şu an yaşayan insanlar özgür düşünebilen, kendi başına karar verebilen son nesildir. Beyinleri hack'lenen gelecek nesiller, kendilerine empoze edilen şekilde yaşayacaklar ama aldıkları kararları kendi özgür iradeleri ile aldıklarını zannedecekler. Ben bir gelecek bilimci futurologist değilim, Harari'nin analizlerine elbette saygı duyuyorum. Ben de geleceğimizi belirleyecek en önemli gücün büyük veri olduğuna inanıyorum. Geleceğimizi büyük veriye sahip olacak güçlerin belirleyeceğine inanıyorum. Fransız siyaset bilimci Maurice Duverger, azgelişmiş ülkelerde demokrasinin gelişemeyeceğini, diktatörlüklerin kaçınılmaz olduğunu söyler. Şanslı toplumlar daha hoşgörülü ve ilerici diktatörlerle, şansız toplumlar ise kötü ve gaddar diktatörle yönetilir. Gelecekle ilgili de böyle düşünüyorum. Şayet şansımız yaver giderse büyük veri "iyilerin" eline geçer. Bu durumda mükemmel bir geleceğimiz olur. Ama tam tersi olur ve "kötülerin" eline geçerse de, öbür dünyadaki cehennemi bu dünyada yaşarız. [1] MAYER-SCHÖNBERGER Viktor, CUKIER Kenneth, Büyük Veri Yaşama, Çalışma ve Düşünme Şeklimizi Dönüştürecek Bir Devrim, Paloma Yayınevi, İstanbul, Mayıs 2013. [2] ÖZDOĞAN Ogan, Büyük Veri Denizi, Elma Yayınevi, Ankara, Temmuz 2016. [3] MAYER-SCHÖNBERGER Viktor, CUKIER Kenneth. [4] BARNARD Marr, Büyük Veri İş Başında 45 Yıldız Şirket Büyük Veri'yi Nasıl Kullandı?. Kapital Medya, İstanbul 2016. s. 12 [5] ÖZDOĞAN Ogan, [6] ÖZDOĞAN Ogan, [7] MAYER-SCHÖNBERGER Viktor, CUKIER Kenneth. [8] MAYER-SCHÖNBERGER Viktor, CUKIER Kenneth. [9] HARARI Noah Yuval, Davoz 2018 Konuşması Endüstri kelimesi aynı zamanda sanayi sözcüğü ile eş anlamı olarak değerlendirilir. Anlamasından ise hammaddenin işlenmesi ve bunun enerji haline getirilerek kullanılması şeklinde ifade etmek mümkün. Her sene gelişen teknoloji ile beraber endüstri daha güçlü hale gelirken, aynı zamanda günlük yaşamda birçok cümlede ile İlgili Cümleler Nelerdir?Her ülkenin mutlaka güçlü bir endüstrisi bulunur. Endüstri hammaddeyi almak suretiyle pek çok üretim sağlar ve aynı zamanda enerji elde eder. Bununla beraber endüstri ile ilgili amaca uygun olarak kullanılabilecek birçok farklı cümle ön plana çıkar. Hammadde ile beraber enerjinin geçirdiği aşamalar ve bu aşamalar üzerinden kullanım alanları endüstri kapsamında değerlendirilir. Böylece hem tek başına hem de cümle içerisinde endüstri kelimesi farklı yerlerde Endüstri Kelimesi Geçen Örnek CümlelerEndüstri kelimesi geçen birçok değişik örnek cümle ele almak mümkün. Özellikle üretim ve sanayi ile beraber, birçok açıdan günlük yaşamda yaygın olarak kullanılır. Tabii sadece günlük hayatta değil aynı zamanda önemli makaleler ve diploması açısından da belgelerde ön plana çıkar. ’Endüstriyel alanda ülkemizin gelişmesi gerekir.’’’Araba yatırım ve üretimi noktasında bu endüstri önemli bir yere sahiptir.’’’Bir ülkenin geleceğini Taşıyan en önemli unsurlar içerisinde endüstri gelir.’’’Ben endüstri mühendisliği okuyorum.’’Öne çıkan Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi endüstri kelimesi cümle içerisinde kullanılabilir. Bununla beraber sanayi üzerinden eş anlamlı olarak aynı ifadeye sahiptir. Endüstri kavramı, Sanayi Devrimi’nde ağırlıklı olarak makine öğrenimi, otomasyon, ara bağlantı ve gerçek zamanlı datalara odaklanan yeni bir aşamayı tanımlar. Bazen IIoT veya akıllı üretim olarak da anılan Endüstri üretime ve tedarik zinciri yönetimine odaklanan şirketler için daha bütünsel ve daha kapsamlı bağlantılara sahip bir ekosistem oluşturmak için fiziksel üretim ve operasyonları makine öğrenimi, akıllı dijital teknoloji ve büyük verilerle birleştirir. Günümüzde faaliyet gösteren kuruluşların hepsi birbirinden farklı olsa da, hepsi aynı sorunla karşı karşıyadır. Ortaklar, süreçler, insanlar ve ürünler arasında gerçek zamanlı bağlantılara ve iç görülere ihtiyaç burada devreye sadece üretim verimliliğini artırmak için yeni araçlara ve teknolojilere yatırım yapmakla ilgili değildir; tüm işletmenizin çalışma ve gelişme/büyüme biçiminde devrim yaratmakla yazıda Endüstri gelişimini, kapsamını ve faydalarını sizler için Evrimiİlk Sanayi Devrimiİkinci Sanayi DevrimiÜçüncü Sanayi DevrimiDördüncü Sanayi Devrimi veya Endüstri Kimler İçin Uygun?Endüstri Modelini Kapsamı ve Benimsemenin FaydalarıRekabetçi piyasada sizi güçlü kılarGenç iş gücü potansiyelinizi artırırEkip çalışmalarında verimliliği artırırPotansiyel sorunlara erken müdahale imkânı sunarMaliyeti düşürür, yüksek kâr marjı sağlar MDP Group İşletmenize Nasıl Yardımcı Olur?Endüstrinin EvrimiBugüne kadar dünyanın deneyimlediği dört ayrı endüstriyel devrim yaşandı ve yaşanmakta. Endüstri ne, neden ve nasıl olduğunu çok daha derinlemesine incelemeden önce, 1800’lerden beri üretimin tam olarak nasıl geliştiğini anlamak faydalı Sanayi DevrimiBirinci sanayi devrimi 1700’lü yılların sonları ile 1800’lü yılların başları arasında gerçekleşmiştir. Bu zaman diliminde üretim, iş hayvanları tarafından desteklenen ve insanlar tarafından gerçekleştirilen el emeğine dayalı bir sistem olmaktan çıkmıştır. Buhar ve suyla çalışan motorlar ve diğer makinelerin kullanımıyla insanlar tarafından gerçekleştirilen daha optimize bir işçilik biçimine doğru Sanayi Devrimi20. yüzyılın başlarında çeliğin devreye girmesi ve fabrikalarda elektrik kullanımının başlamasıyla dünya, ikinci bir sanayi devrimine girdi. Elektriğin piyasaya sürülmesi, üretici verimliliğinin artırmasını sağladı. Ayrıca fabrikalarda kullanılan makineler daha mobil hale gelmeye başlamıştı. Bu aşamada, üretkenliği artırmanın maksadıyla montaj hattı gibi seri üretim konseptleri Sanayi Devrimi1950’li yılların sonlarından başlayarak, üreticilerin fabrikalarına daha fazla elektronik aleti dahil etmesi ve nihayetinde üretim alanlarında bilgisayar kullanımının başlamasıyla üçüncü bir sanayi devrimi ortaya çıktı. Bu dönemde üreticiler, otomasyon yazılımına ve dijital teknolojiye daha çok, mekanik ve analog teknolojiye daha az önem vermeye Sanayi Devrimi veya Endüstri birkaç on yılda, dördüncü bir sanayi devrimi ortaya çıktı Endüstri Nesnelerin İnterneti IoT aracılığıyla gerçek zamanlı verilere erişim, birbirine bağlanabilirlik ve siber-fiziksel sistemlerin tanıtımı sayesinde Endüstri son yıllarda dijital teknolojiye verilen önemi bambaşka bir seviyeye üretime, bütünsel, birbiriyle bağlantılı ve daha kapsamlı bir yaklaşım sunar. Fiziksel ile dijitale bağlanır ve departmanlar, ortaklar, satıcılar, insanlar ve ürünler arasında daha gelişmiş işbirliği ve erişim sağlar. Endüstri işletme sahiplerine operasyonlarının her alanını daha iyi tanıma ve daha iyi kontrol imkanı verir. Süreçleri geliştirmek ve iyileştirmek, üretkenliği artırmak ve büyümeyi desteklemek için işletmelerin anlık verilerden yararlanmalarına olanak Kimler İçin Uygun?İşletmenizin Endüstri yatırım yapması gerektiğini nasıl anlarsınız? Bu listedeki öğelerin çoğunu kendi işletmenize uygun buluyorsanız, Endüstri teknolojisini ve çözüm sağlayıcılarını değerlendirmeye ve dağıtım için gereken kaynakları tahsis etmeye başlamak muhtemelen güvenlidirRekabetçi ve çok sayıda teknoloji meraklısı oyuncunun bulunduğu bir boş pozisyonları doldurmak için işe alım yapmakta zincirinizde daha iyi görünürlük dahilinde olan problemlerinizi daha büyük sorunlara dönüşmeden önce belirlemek ve ele almak istiyorsunuzKuruluşunuzun tamamında verimliliği ve karlılığı artırmak yer alan herkesin iş ve üretim süreçleri hakkında bilgilendirilmiş, güncel, ilgili görüşlere sahip olmasını zengin ve zamanında gerçekleştirilmiş analizler anlamlandırma ve dijitalleştirme konusunda yardıma ihtiyacınız deneyimini ve müşteri memnuniyetini iyileştirmek kalitesini korumak veya artırmak envanter ve planlamayı değil, aynı zamanda finans, müşteri ilişkileri, tedarik zinciri yönetimi ve üretim uygulamasını da kapsayan daha entegre bir kurumsal kaynak planlama sistemi belirli kullanıcılara veya alanlara uyarlanmış, esnek ve tutarlı bir üretim ve iş operasyonları görünümü ilgili her gün daha hızlı ve önemli kararlar almanıza yardımcı olacak gerçek zamanlı içgörüler sizin için doğru olup olmadığından hala emin değil misiniz? Size ve işinize yardımcı olabileceği bazı özel yolları öğrenmek için okumaya devam Modelini Kapsamı ve Benimsemenin FaydalarıEndüstri tüm tedarik zincirini ve ürün yaşam döngüsünü kapsar. Bu kapsam tasarım, satış, envanter, programlama, kalite, mühendislik ve müşteri ve saha hizmeti gibi alanlardan için bir Endüstri modelini benimsemenin faydalarından bazılarının kısa ve özet bir listesiRekabetçi piyasada sizi güçlü kılarGelişen piyasalar ve teknolojiler sizi özellikle Amazon gibi birçok firmanın yer aldığı ve satış hızının çok yüksek olduğu platformlarda her daim rekabetçi kılmak için lojistik ve tedarik zinciri yönetimini optimize etmek zorunda iş gücü potansiyelinizi artırırSizi genç işgücü için daha çekici kılar. Yenilikçi ve modern Endüstri teknolojilerine yatırım yapan kuruluşlar, yeni çalışanları çekmek ve elde tutmak için daha iyi çalışmalarında verimliliği artırırEkibinizi daha güçlü ve daha iş birliğine dayalı hale getirir. Endüstri çözümlerine yatırım yapan işletmeler verimliliklerini ve departmanlar arasındaki iş birliğini artırabilir, kuralcı ve tahmine dayalı analitiği etkinleştirebilir ve operatörler ve yöneticiler dahil olmak üzere kişilerin gerçek zamanlı verilerden tam anlamıyla yararlanarak günlük sorumluluklarını ve iş süreçlerini yönetirken daha iyi kararlar almalarına olanak sorunlara erken müdahale imkânı sunarİhtimal dahilinde olan sorunları büyük problemlere dönüşmeden ele almanızı sağlar. Tahmine dayalı analitik, gerçek zamanlı veriler, internete bağlı makineler ve otomasyon, potansiyel bakım ve tedarik zinciri yönetimi sorunlarını ele alma ve çözme söz konusu olduğunda daha proaktif olmanıza yardımcı düşürür, yüksek kâr marjı sağlar Maliyetleri azaltmanıza, kârı artırmanıza ve büyümeyi hızlandırmanıza olanak tanır. Endüstri teknolojisi, üretim süreçlerinizin ve tedarik zincirinizin tüm yönlerini yönetmenize ve optimize etmenize yardımcı olur. İşletmeniz hakkında daha akıllı, daha hızlı kararlar vermeniz için ihtiyaç duyduğunuz gerçek zamanlı verilere ve öngörülere erişmenizi sağlar ve bu da sonuç olarak tüm operasyonunuzun verimliliğini ve karlılığını Group İşletmenize Nasıl Yardımcı Olur?MDP Group, Endüstri teknolojisini üretim işinize uygulamanıza yardımcı olabilir. Sağladığımız SAP EWM danışmanlık hizmetleri ile üretim, dağıtım, perakende ve hizmet sektörü müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanmış esnek, sektöre özgü çözümler EWM Extended Warehouse Management çözümü, depo yönetimi için geliştirilmiş yeni nesil bir uygulamadır. Dünyanın en çok kullanılan depo yönetimi uygulamalarından biri olan SAP WM’in genişletilmiş ve zenginleştirilmiş bir versiyonu olan SAP EWM, SAP S/4HANA’nın içine entegre edilmiş olarak piyasaya sunulmaktadır. SAP EWM danışmanlık hizmetimiz ile kaynak, stok, raf ve depo yönetimi işlemlerinizi kolaylaştırırken, kalite ve üretim PP entegrasyonu, slotting, görev dağıtımı optimizasyonu ve sevkiyat süreçlerinizde işletmenize ihtiyaç duyduğu desteği ve işletmenize nasıl yardımcı olabileceğimiz hakkında daha detaylı bilgi edinmek için SAP EWM danışmanlık sayfamızı inceleyebilir ve bizimle iletişime geçebilirsiniz.

endüstri 4.0 ile ilgili cümleler